türk kardeşligi
  TÜRK LEHÇELERİ
 
Türk dilleri ailesi Vikipedi, özgür ansiklopedi Git ve: kullan, ara Türk dillerinin Avrasya üzerinde yayılımı Türkiye Türkçesi konuşanların dünya üzerinde yayılımıTürk dilleri veyTÜRK DİLİ TÜRK DİLİ ( I. BÖLÜM) : DİL - KÜLTÜR / TÜRK DİLİ ( II. BÖLÜM) : SES BİLGİSİ SES, HARF, ALFABE ( III. BÖLÜM) : YAPI BİLGİSİ KELİME / KÖK / EK İMLÂ KILAVUZU Bir ulusun diline sahip çıkması aynı zamanda "dilde birlik" sağlaması demektir. Eğer bu birliktelik sağlanamamışsa bu bir çöküşün başlangıcı olur. Herkesin "bence" diyerek ortaya çıkması ve kendince kurallar üretmeye kalkışması sonucu çıkacak karışıklık, bırakın dili sahiplenmeyi o dili yok etmeye bile sebep olabilir. İşte bu yargı doğrultusunda dilde birliktelik adına sarılacağımız yegâne rehberimiz İMLÂ KILAVUZU'dur. Büyük önderin kuruculuğunu yaptığı ve dil bilimcilere emanet ettiği TDK'nin yayınladığı ve zaman zaman yenilediği baskılarıyla bu kılavuz, bilmemiz ve sahiplenmemiz gereken dilin kurallarını, kalıplarını ortaya koymaktadır. Yeri gelince tartışmalara bile neden olan bu eser, her şeye rağmen dilde birlik adına baş ucu kitabı olmak zorundadır. Ulus olarak, bu kurallar çerçevesinde birleşerek, politikacısından yeni okuma yazmaya başlayan bir öğrencisine kadar dilimize sahip çıkmak zorundayız. Bu amaca hizmet doğrultusunda herkesi duyarlı olmaya davet ediyor, burada sizlere bu eserin sanal alem tıpkı basımını sunuyorum. Umarım layık olduğu ilgiyi görecektir (İmlâ Kılavuzu, TDK, Ank, 1996). Osmanlıca, Uygurca, Göktürk ve Kiril Harfleri Bilimsel çalışmalar için gerekli olan bu harler ile yazılmış metinleri okuyabilmek ve benzeri metinler yazabilmek için gerekli yazılım ve yazı tipleri. Bu programı indirip bilgisayarınıza yüklemeniz gerekecek. 1. Yöntem: (Windows - başlat - ayarlar - denetim masası -- yazı tipleri - dosya - yeni yazı tipi ekle) 2. Yöntem : Bu yazı tiplerini açtıktan sonra kopyalayıp Windows ana klasörü içindeki "fontlar" ya da "fonts" alt klasörü içine yapıştırmanız gerekmektedir. Efras / Azeri-krili / Rus-krili./ Türkmen-krili / harf tipleri 1 / harf tipleri 2 Arap harfleri / Başlı başına özel bir programdır. Kurulımı çok kolay olup işlem bittikten sonra yazıcı seçimini yaparak Latin veya Arap harflerini kullanma olanağı vermektedir. >>>>> Çeviri yazı / Metinlerde gereken harf tiplerini bu program yardımıyla yazabilirsiniz. Programın kurulumundan sonra masa üstüne açılacak olan açıklamaları okuyunuz. >>>>> GASPIRALI, KİRİL-LATİN ALFABE ÇEVİRİSİ : Kiril-Latin alfabe çevirisi yapmak isteyenlerin işine yarayacak güzel bir uygulama. Program kapsamında 22 Lehçe bulunmaktadır : >>>>> ATATÜRK ve TÜRK DİLİ Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA Sözlerime Azerbaycan’ın başşehri Bakû’de duyduğum bir atasözü ile başlamak istiyorum. Mazine gülle atsan, istikbal seni topa tutar. Yani “Sen geçmişine kurşun sıkarsan, geleceğin seni topa tutar”. Biz Türkçeye, Türk diline bu açıdan bakmak zorundayız. Konumuz Atatürk ve Türk Dili. Ancak, Atatürk’ün dil ve kültür konularındaki görüşlerini değerlendirmeden bu konuyu anlamak ve anlatmak mümkün değil. >>>>> ATATÜRK, CUMHURİYET ve TÜRK DİLİ DİL DEVRİMİ (Ulusallaşmanın Önemli Bir Aşaması) Atatürk bizi, milliyetimize ve Türk ulusal bilincine sahip kılarken bir taraftan da "Türk Ulusal Dili" üzerinde çalışıyor ve dil devrimini gerçekleştiriyordu. Osmanlı devrinde cahil ile okumuş; devlet adamı ile halk, birbirleriyle konuşup anlaşma olanağını hemen hemen yitirmişlerdi. Arabî ve Farisî deyimler arasında Türkçe, neredeyse silinip gidiyordu. Bütün bu karmaşıklığa son veren Atatürk olmuştur. >>>>> HARF İNKILABI Prof.Dr. Zeynep Korkmaz ........... Bildiğiniz üzere "harf inkılâbı" veya "yazı inkılâbı" diye adlandırdığımız bu inkılâp, Arap alfabesi yerine Lâtin alfabesi temelindeki millî bir Türk alfabesini geçerli kılan bir değişimin ifadesidir. Bu inkılâp 1928 yılının 8-9 Ağustos gecesinde, ulu Atatürk'ün Sarayburnu Parkı'ndan halka yaptığı bir konuşma ile müjdelenmiş ve bir iki ay içinde gerekli ön çalışmalar tamamlanarak 1 Kasım 1928 tarihinde, 1353 sayılı kanunla TBMM'nin onayından geçmiş ve yürürlüğe girmiştir. >>>>> TÜRKLÜKBİLİM (Türkoloji) Türkoloji, (=Osm. Türkiyat, Fr. Turcologie, Alm. Turkologie, İng. Turkology; Türklükbilim, Türklük Bilgisi), Türklerin tarihini, dilini, edebiyatını, etnografyasını inceleyen bilim dalıdır. Türkolojinin ilk eseri, Karahanlı çağında yazılmış olan dil, edebiyat, etnografya konularında verdiği bilgilerle büyük bir araştırma ürünü olan Divanü Lügati’t-Türk’tür. ilk Türkolog da bu sözlüğü düzenleyen Kaşgarlı Mahmud sayılmaktadır. >>>>> TARİHTEN GELECEĞE TÜRK DİLİ Prof. Dr. Ahmet B. ERCİLASUN Türk dilinin en eski izleri Sümer kaynaklarındaki Türkçe sözlerdir. M.Ö. 3100-M.Ö. 1800 yılları arasına ait Sümerce metinlerde 300'den fazla Türkçe söz yer almaktadır. Sümerceyle Türkçedeki ortak sözler ya ortak kökenden gelmektedir ya da alış veriş sonucu ortaya çıkmıştır. Hangi ihtimal doğru olursa olsun Türkçenin ilk verileri M.Ö. 2000-3000 arasına çıkmakta, yani bundan 4-5000 yıl geriye gitmektedir. >>>>> TÜRK DİLLERİ AİLESİ Prof. Dr. Talat TEKİN Çuvaşça, Yakutça, Tuvaca, Hakasça, Altayca, Kırgızca, Kazakça vb. gibi Türkçe (Türkiye Türkçesi) ile akraba ya da kardeş olan ve uzak geçmişteki bir ana dilden, "Ana Türk Dili"nden türemiş bulunan dillere dünya Türk dilbilimi çevrelerinde, genellikle, "Türk dilleri" (İng. Turkic languages, Alm. Türkische Sprachen, Rus. Tyurkskiye yazıki, vb.) adı verilir. >>>>> DEDE KORKUT Dede Korkutun 570-632 yılları arasında, Hz. Muhammed (S.A.V) zamanında yaşadığı rivayet edilmiştir. Oğuzların Kayı veya Bayat boylarından geldiği, hem geçmişten ve hem de gelecekten haber veren, "kerem sahibi bir evliya" olduğu rivayet edilmektedir. "Ozanların Piri" veya "Ozanların Başı" olarak da bilinen Dede Korkutun, Peygamberimizin hayır duasını aldığı ve Oğuzlara İslâm dinini öğrettiği de bu rivayetlerle günümüze kadar ulaşmıştır. >>>>> KAŞGARLI MAHMUT XI. yüzyılda yaşayan Türk dil bilginidir. Dîvânü Lûgati't-Türk adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074'te tamamlayarak Bağdat'ta Abbasî halifesi El-Muktedî Billah'a sunmuştu. Eserin el yazması tek kopyası Fatih Millet Kütüphanesi'nde 1910 yılında bulundu. >>>>> OĞUZ TÜRKÇESİNİN TARİHİ GELİŞME SÜREÇLERİ ve DİVANÜ LÜGATİ'T TÜRK Prof.Dr. Zeynep Korkmaz 1. Ansiklopedik bir sözlük olan Divanu Lûgat-it-Türk, kültür tarihimiz için olduğu kadar, Türk dili tarihi için de önemli bir kaynaktır. Biz, bugün Türk dilinin metinlerle ulaşılamayan bazı karanlık noktalarının aydınlatılmasında veya karşılaştırmalı dil çalışmalarında yer yer Divanu Lûgat-it-Türk'teki kayıtlara dayanmakta ve ondan büyük ölçüde yararlanmaktayız. >>>>> YUSUF HAS HACİP ve KUTADGU BİLİG 11. yüzyılın başlarında Balasagun'da doğmuş olan Yusuf Has Hâcib asil bir aileye mensuptur. Balasagun'da yazmaya başladığı Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) adlı yapıtını 1069 yılında Kaşgar'da tamamlayarak Karahanlı hakanlarından Ebû Ali Hasan ibn Süleyman Arslan Hakan'a sunmuştur. >>>>> KARAMANOĞLU MEHMET BEY ve TÜRKÇE Bir milleti tarih sahnesinden indirmek isteyen güçler, ilk önce o milletin dilini hedef alır. Milletlerin, sonsuza tek varlıklarını sürdürebilmelerinin can damarı olan dilleri tahrip edilince, nesiller arasında milletin devamı için vazgeçilmez olan değerlerin nakli imkansız hale gelir. Bir kuşak sonra, kültürel iletişim kesilir. Milli kimlik yeni kuşaklara ulaştırılamaz. >>>>> YUNUS EMRE (1238-1320) Türk, şair. Anadolu'da tasavvuf akımının ve Türkçe şiirin öncüsüdür. İnsan sevgisine dayanan bir görüşü geliştirmiştir. Yaşamı konusunda yeterli bilgi olmadığı gibi onunla ilgili kaynaklarda anlatılanlar da birbirini tutmaz. Nerede, hangi yılda doğduğu kesinlikle bilinmiyor. Kimi kaynaklarda Anadolu'ya Doğu'dan gelen Türk oymaklarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu söylenirse de kesin değildir. >>>>> ALİ ŞİR NEVAİ Ali Şîr Nevâî, Türkçeyi yüksek bir sanat dili halinde işlemeye çalışan, bu görüşü savunan ve Türk diline değer kazandıran üstün bir bilgin ve devlet adamıdır. >>>>> İSMAİL GASPIRALI (1851 - 1914) Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey, Kırım Harbi (1853-1856) bütün şiddetiyle devam ederken, Bahçesaray'a iki saat mesafedeki Avcıköy'de dünyaya geldi. Babasının doğduğu köye nisbetle Gaspirinski (Gaspıralı) lâkabını alan İsmail Bey'in çocukluğu, Kırım Türk kültürünün beşiği olan Bahçesaray'da geçmiş ve bu şehir, onun ruhunda, sokakları, camileri, evleri ve özellikle Hansarayı ile, silinmez İzler bırakmıştır. >>>>> Türkologlar ve Türkolojiye Gönül verenler Eğer "kim kimdir?" diye merak ediyorsanız Türkoloji alanında hizmet veren kişilerle ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Resimleri, e-posta adresleri, özel siteleri (varsa) gibi. Türkologlar (Resimleriyle) Türkologlar ve Türkolojiye Gönül Verenler (Alfabetik sıraya göre.) GÜNÜMÜZDE KİM KİMDİR? Bu bölümde günümüzde Türk dili ve edebiyatına hizmet eden bilim adamalarının öz geçmişleri ve bilimsel çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Kendilerini bu hizmete adayan bu bilim adamlarına dilimize, edebiyatımıza ve kültürümüze olan katkılarından dolayı minnettarız. Bu duygular içerisinde onları bu sayfada bir araya getirmeyi ve tanıtmayı amaçlıyorum. Bilim camiasının tanıdığı ama bu konulara uzak olan kişilerin varlığından dahi habersiz oldukları bu kişilere yaptıkları hizmetlerden dolayı ulusum adına, dilim, edebiyatım, kültürüm adına teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyor, bu sayfayı onlara armağan ediyorum. Bir nebze de olsa vefa borcumuza karşın küçük bir yadigâr. >>>>> ORHUN ABİDELERİ (Tarihte Türk adının geçtiği ilk Türkçe metinler) Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır. Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölününü güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır. ........... Türk, Oğuz beyleri, kavmi, işitin yukarıda gök basmasa, asağıda yer delinmese Türk milleti ülkeni, töreni kim bozar?" Orhun Alfabesi Orhun alfabesindeki harfleri ve bugünkü harflerle karşılaştırılmalarını, hangi seslerin karşıtı olduklarını görebileceğiniz bir çizelge.>>>>> Bilge Kağan Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. Doğu Yüzü: Tanrı gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı ... Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti ... Türk tanrısı ... üzerinde kagan oturdum. Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki ... >>>>> Bilge Kağan Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Tengri teg Tengri yaratmis Türk Bilge Kagan sabim: Kangim Türk Bilge [Kagan...]ti Sir Tokuz Oguz iki Ediz kerekülüg begleri buduni [ ...Tü]rk teng[ri...] [1] Tanri gibi Tanri yaratmis Türk Bilge Kagani, sözüm: Babam Türk Bilge Kagani... Sir, Dokuz Oguz, iki Ediz cadirli beyleri, milleti... Türk tanrisi... Kül Tigin Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. Güney Yüzü: Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki Şadpıt beyleri, kuzeydeki Tarkat, Buyruk beyleri, Otuz Tatar ........... Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. >>>>> Kül Tigin Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Tengri teg tengriden bolmis Türk Bilge Kagan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi esidgil. Ulayu ini yigünüm oglanim biriki ogusum budunum biriye sadpit begler yiriya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar...] [1] Tanri gibi gökte olmus Türk Bilge Kagani, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyla isit. Bilhassa kücük kardes yegenim, oglum, bütün soyum, milletim, güneydeki sadpit beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar......... Tonyukuk Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. BİRİNCİ TAŞ (Batı Cephesi) Ben Bilge Tonyukuk'um. Çin ülkesinde doğdum. Türk milleti Çin'de tutsak idi. Türk milleti hanını bulmayınca Çin'den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Çin'e tutsak düştü. Tanrı şöyle demiş: Han verdim, hanını bırakıp tutsak düştün. Tutsak düştüğün için Tanrı öldürdü. Türk milleti öldü, bitti, yok oldu. Türk Sır milletinin yerinde boy kalmadı. >>>>> Tonyukuk Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Bilge Tonyukuk ben özüm Tabgac iling e kilindim. Türk budun Tabgacka körür erti. [1] Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi. Moğolistan'daki Son Çalışmalar MOĞOLİSTAN’DAKİ TÜRK ANITLARI PROJESİ Bir Rus'un başkanlığında, bundan yaklaşık 114 yıl önce (1889) bulunan ve bütün dünya ilim çevrelerinin ilgisini çeken Orhun Yazıtları üzerine dünyanın dört bir yanından ilim adamlarının çalıştığını hepimiz bilmeyteyiz. En son olarak da bu eserleri ortaya koyanların torunları olan Türkiye Türkü ilim adamlarıyla dost Moğolistan'ın değerli âlimleri birlikte çalışarak tarihe ışık tutmaya gayret etmektedirler. >>>>> Moğolistan'dan Görüntüler Orhun Abideleri ile ilgili görüntüler. >>>>> Dr. E. Aydın'ın arşivinden eklenen özel fotoğraflar. TÜRK TARİHİNİN İKİ SATIRLIK BELGESİ (Altın Elbiseli Adam) ..... Fakat, Altın Elbiseli Adam'ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar. Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır. Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir.>>>>> ------------------------------------------------------------------------------ a Türk lehçeleri olarak Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına kadar uzanan bir alanda ana dil olarak 180 milyon kişi tarafından, ikinci dil olarak konuşanlar da sayılırsa 200 milyon kişi tarafından konuşulan, birbirleri ile çok yakın akraba olan ve 40 ayrı yazı diline bölünen bir dil grubu tanımlanır. Türk dilleri Altay dilleri ailesine aittir. En çok konuşulan Türk dili, Türkiye Türkçesidir. Türk dillerini diğer dil ailelerinden farklı kılan mühim bir özelliği, konuşucularının uzun süre göçebe olarak yaşamışlığı ve bu yüzden bu dillerin sürekli birbirlerinden etkilenmiş olmalarıdır. Türk dillerinin çok sayıda aynı anlamda kullanılan ortak kelimelere sahip olmalarının yanı sıra cümle yapıları da hep aynı kalır. Bu yüzden Türk dillerinin bir dil ailesi olmadığı, tek bir dilin lehçeleri olduğu görüşü de yaygındır ve Türk lehçeleri, Çağdaş Türk yazı dilleri veya Türk dilinin kolları gibi adlandırıldıklarına da rastlayabiliriz. (Bakınız: "Dil" ve "Lehçe" tartışması) Bu tabloda Türk dillerinde cümle yapısının aynı kaldığını gösteren bir örnek görebilirsiniz: Diller Cümle yapısı Türkiye Türkçesi Çocuklar okulda dilimizi latin alfabesi ile yazıyor. Gagavuzca Uşaklar şkolada / okulda dilimizi latin alfavitindä yazêr. Azerbaycanca Uşaqlar məktəbdə dilimizi latin əlifbası ilə yazır. Türkmence Çagalar mekdepde dilimizi latyn elipbiýi bile(n) ýazýar. Özbekçe Bolalar maktabda tilimizni latin alifbosi bilan / ila yozadi. Uygurca Balilar mektepte tilimizni latin elipbesi bilen yazidu. Kazakça Balalar mektepte tilimizdi latin alfavitimen jazadı. Kırgızca Балдар мектепте тилибизди латын алфавити менен жазат Baldar mektepte tilibizdi latın alfaviti menen jazat. Tatarca Balalar mäktäpdä telebezne latin älifbası bilän / ilä yaza. Çoğu Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de büyük ve küçük ses uyumu vardır (Özbekçe hariç), yazımda sözcükler son ekler alarak uzarlar ve cümle yapısı özne-nesne-yüklem sırasıyla oluşturulur. Kazakça örnek: jaz (yaz) jaz.u (yazı) jaz.u.şı (yazıcı/yazar) jaz.u.şı.lar (yazıcılar) jaz.u.şı.lar.ım (yazıcılarım) jaz.u.şı.lar.ım.ız (yazıcılarımız) jaz.u.şı.lar.ım.ız.da (yazıcılarımızda) jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı (yazıcılarımızdaki) jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı.lar (yazıcılarımızdakiler) jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı.lar.dan (yazıcılarımızdakilerden) Konu başlıkları [gizle] 1 Tarih 2 "Dil" ve "Lehçe" tartışması 2.1 "Lehçe"nin anlamı 2.1.1 Örnek: Altayca-Türkçe karşılaştırması 2.1.2 Örnek: Hakasça-Türkçe karşılaştırması 2.1.3 Örnek: Çuvaşça-Türkçe karşılaştırması 3 Türk dilleri ailesi 3.1 Türk dillerinin coğrafyası 3.2 Büyük Türk dilleri ve anlaşılabirlik 3.2.1 Anlaşılabilirlik 3.3 Türkçe ulusal diller 3.4 Ülkelere göre Türk dilleri 3.5 Tükenmek üzere olan Türk dilleri 4 Türk dillerinin sınıflandırılması 4.1 Sınıflandırma sorunları 4.2 Çuvaşçanın farkı 4.3 Halaçcanın farkı 4.4 Diğerleri 4.5 Modern dil biliminde sınıflandırma 4.6 Sınıflandırmanın kriterleri 4.7 Sözlük karşılaştırması 5 Türk dillerinin kullanmış oldukları alfabeler 6 Türk dilinin yazılışları 6.1 Kaynaklar 6.2 Ayrıca bakınız 6.3 Dış bağlantılar 6.3.1 Dinlenebilir örnekler Tarih [değiştir]Yüzyıllar boyunca Türk dillerini konuşan halklar göçebe hayatı sürdürmüşler ve özellikle İran, İslav ve Moğol gibi farklı toplumlarla birçok alanda etkileşimde bulunmuşlardır. Geniş bir tarihe yayılan bu etkileşim sürecinden Türk dilleri de önemli oranda etkilenmiştir. Bu etkileşim sürecinde Türk dilleri de kendi aralarında bazen birbirlerinden uzaklaşıp bazen de göçebe yaşam şekli nedeniyle tekrar yaklaşıp kaynaşmışlardır. Bu yüzden Türk dil grubu ve içindeki dillerin tarihi gelişimleri kısmen belirsizleştirmiş, bu yüzden Türk dillerinin sınıflandırılmasının birden fazla sistemi oluşmuştur. Günümüzde en genel kabul görmüş sınıflandırma sistemi Samiloviç'in kalıtsal sınıflandırması olmakla beraber ayrıntılarda tartışmalar sürmektedir. "Dil" ve "Lehçe" tartışması [değiştir]Türkiye'de Türk dilleri ailesinin adlandırılması, ve bu dillerin sadece bir dil mi yoksa birçok diller mi oldukları hakkında farklı fikirler yaygındır. Türk Dil Kurumu yayınlarında, önceleri "Türk lehçeleri" adı benimsenmişken, sonraları bu ad yanında "Türk dilleri" deyimine de yer verildiği görülmektedir. Ankara Üniversitesi Türk dillerini öteden beri "lehçe" sayar ve "Türk dilleri" deyiminden kaçınır. İstanbul Üniversitesi ise, daha aşırı bir tutumla, "lehçe" deyimini yalnız Çuvaşça ve Yakutça gibi öbürlerinden çok farklı iki Türk dili için kullanmakta, bu diller dışındaki bütün Türk dillerini "lehçe"nin de altında bir konuşma türü ("variety of speech") saydığı "şive" sözü ile adlandırmaktadır. Bu durumda, Türk dillerinin Türkiye'deki adlandırmalarında üç ayrı görüşle karşı karşıyayız demektir: Türkiye haricinde dünya genelindeki dil biliminin, Türk Dil Kurumunun ve Hacettepe Üniversitesinde Türkolog ve Altayist Prof. Dr. Talat Tekin'nin görüşü: diller, Ankara Üniversitesi'nin görüşü: lehçeler, İstanbul Üniversitesi'nin görüşü: Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça lehçe, diğerleri şive. "Lehçe"nin anlamı [değiştir]Ana madde: Lehçe (dil bilimi) Dil biliminde bir konuşma türünün dil mi yoksa lehçe (diyalekt) mi olduğunu saptamak için kullanılan tek dil bilimsel ölçüt karşılıklı anlaşılabilirlik ("mutual intelligibility") ölçütüdür. Bu ölçüt, sıradan bir kimsenin dille ilgili şu yalın yargısına dayanır: "Aynı dili" konuşan insanlar birbirlerini anlayabilirler, ya da aksine birbirlerini anlamayan insanlar "ayrı diller" konuşuyorlar demektir. Örnek: Altayca-Türkçe karşılaştırması [değiştir]Ol onçozınañ ozo cortop oturdı = O, herkesten önce gitti. Keçe eñirde bis kinodo bolgonıbıs = Dün akşam biz sinemada idik. Bu biçik cûkta çıkkan = Bu kitap yakında çıktı. Örnek: Hakasça-Türkçe karşılaştırması [değiştir]Sírerge par kilerge miníñ mâm çoğıl = Size gelmek için vaktim yok. Anıñ üçün ahça tölirge ayastığ = Onun için para ödemek yazık (olur). Ol şkolanı am dâ tôspan = O, okulu henüz bitirmedi. Örnek: Çuvaşça-Türkçe karşılaştırması [değiştir]Vírenekensem şkula kayríš = Öğrenciler okula gittiler. Kíneke sítel šinçe vırtat = Kitap, masa(nın) üstünde duruyor. Yukarıdaki Çuvaşça cümleleri Türk dil bilimi öğrenimi görmemiş, Çuvaşça öğrenmemiş bir Türk'ün anlayamayacağı derecede farklıdır. Türkçe bilmeyen bir Çuvaş'ın da bu cümlelerin Türkçe karşılıklarını anlayamayacağı açıktır. O halde, Çuvaşça ile Türkçe arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı sıfırdır ve bunlar iki ayrı dildir. Yani yukarıda karşılaştırılan dillerin arasındaki farklılıklar "lehçe" denilebilmesi için yeterli değildir.[1] Türk dilleri ailesi [değiştir] Türk dillerinin ( ) yeryüzündeki diğer dil ailelerinin arasındaki yeri.Toplam 40 ayrı dilden oluşan, 180 milyon ana dili olarak konuşanı ile Türk dilleri ailesi, Altay dilleri grubunda büyük farkla en büyük dil ailesini oluşturur. Yeryüzündeki bütün dil aileleri arasında yedinci büyük dil grubunu oluşturur ve önümüzdeki on yıllar içinde daha da büyüme kapasitesine sahiptir. yeryüzündeki büyük dil aileleri: 1. Hint-Avrupa dil ailesi 2. Çin-Tibet dil ailesi 3. Nijer-Kongo dil ailesi 4. Afro-Asya dil ailesi 5. Avustronezce dil ailesi 6. Dravid dilleri ailesi 7. Türk dilleri ailesi (Altay dilleri grubunda) Türk dillerinin coğrafyası [değiştir] Çin'in batısındaki Türk dilleriTürk dilleri, Doğu ve Güneydoğu Avrupa, Batı, Orta ve Kuzeyasya gibi büyük bir coğrafyaya dağılmıştır. Bu bölge Balkanlar'dan Çin'e, İran'dan Kuzey Denizine kadar uzanır. Asya'nın yaklaşık otuz ülkesinde en az bir Türk dili, sözünü etmeye değer yaygınlıkta konuşulur. Bunun yanında Almanya'da büyük bir azınlık Türkiye Türkçesini ana dili olarak konuşur. Tüm Türk dilleri konuşanların sayısının dillere göre paylaşımı Büyük Türk dilleri ve anlaşılabirlik [değiştir]Türk dillerini konuşanların dörtte üçü, en büyük üç Türk dilinden birini kullanır: Türkiye Türkçesi; 65 milyon ana dili olarak konuşanı vardır. Türkiye, Balkanlar, Batı ve Orta Avrupa'daki ikinci dil olarak konuşanlar ile 80 milyonu bulur. Azerice (Azerbaycan Türkçesi); 30 milyon konuşucu: Azerbaycan ve Kuzeybatı İran. Özbekçe; 25 milyon konuşucu: Özbekistan, Kuzey Afganistan, Tacikistan ve Batı Çin. Bir milyondan fazla konuşucusu olan diğer Türk dilleri: Kazakça 12 milyon konuşucu: Kazakistan, Özbekistan, Çin, Rusya Uygurca 10,3 milyon konuşucu: Çin- Sincan Türkmence 6,8 milyon konuşucu: Türkmenistan, Kuzey Iran Kırgızca 4,2 milyon konuşucu: Kırgizistan, Kazakistan, Çin Türkistanı Çuvaşça 1,8 milyon konuşucu: Rusyanın Avrupa kısmında Başkurtça 2,2 milyon konuşucu: Başkıristan Tatarca 6,8 milyon konuşucu: Merkez Rusyadan Batı Rusyaya kadar Kaşkayıca 1,5 milyon konuşucu: İran'ın Fars ve İsfahan ve Huzistan illerinde Sayılar 8/2007 tarihli kaynaklardan alınmışdır. %5 - %10 daha yüksek sayılar gösteren kaynaklar bulmakta mümkündür. Tüm Türk dilleri konuşanların sayısı birbirini anliyabilen dillerden oluşan grublara ayrıldığında böyle bir paylaşım ortaya çıkmaktadır Anlaşılabilirlik [değiştir]Neredeyse tüm Türk dillerinin Sesbilim, sözdizim ve şekil bilgisi aynıdır. Sadece Çuvaşça, Halaçça ve Yakutça ile Dolganca gibi Sibirya Türk dilleri bu noktalarda farklıdır. Bunun yanında komşu ülkelerin sınırlarında kaynaşmadan ileri gelen ve bazen dil gruplarının sınırlarını da aşan lehçeler bulunur. Türk dilleri birbirlerini anlayabilen dillerden oluşan gruplara ayrılır. En büyük grup Türkiye Türkçesi, Azerice ve Türkmence'yi içine alan Oğuz grubudur. Diğer gruplar, Uygur, Kıpçak, Ogur, Sibirya ve Argu gruplarıdır. Aynı grubun içinde yer alan dillerin arasındaki fark bir lehçe farkı kadardır, ancak iki farklı gruba ait dilin arasında anlaşabilirliği zorlaştıran ya da imkansız kılan gramer farkları vardır. Buna rağmen tüm dillerde neredeyse hep aynı kalan birçok kelime vardır: Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Azerbaycan Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca ana anne/ana ana ene ana ana ona ana burun burun burun burun borın murιn burun burun qol kol qol qol qul qol qo‘l kol yol yol yol ýol yul jol yo‘l yol semiz semiz semiz semiz simez semiz semiz semiz topraq toprak torpaq topraq tufraq topıraq tuproq tupraq qan kan qan gan qan qan qon qan kül kül kül kül köl kül kul kül sub su su suw su suw suv su aq ak ağ ak aq aq oq aq qara kara qara gara qara qara qora qara qızıl kızıl qızıl qyzyl qızıl qızıl qizil qizil kök gök göy gök kük kök ko‘k kök (Daha fazla örnek için buraya bakınız: Sözlük karşılaştırması) Türkçe ulusal diller [değiştir]Türkiye Türkçesi, Azerice, Türkmence, Kazakça, Kırgızca ve Özbekçe, ülkelerinin ulusal dilidir. Bunun yanında bazı özerk Türk Cumhuriyetlerinde ve bölgelerinde resmi dil olarak geçenler vardır: Çuvaşça, Kumıkça, Karaçay-Balkarcası, Tatarca, Başkırca, Yakutça, Çakasça, Tuva, Altayca ve Çin'de Uygurca. Ülkelere göre Türk dilleri [değiştir]Türk dilleri Avrupa'nın ve Asya'nın otuz ülkesinde konuşulur. Tablo alt gruplara ayrılmıştır ve sayılar sadece ana dili olarak konuşanları göstermektedir. Grup ve dilleri Konuşanların sayısı Konuşulduğu ülkeler OGUR ya da BOLGAR grubu Çuvaşça 1,8 milyon Rusya (Çuvaşistan) 1,8 milyon, Kazakistan 22.000 KIPÇAK grubu Karaimce ölmek üzere Litvanya 20, Ukrayna <10, Polonya <10 Kumukça 280.000 Rusya (Dağıstan) Karaçay-Balkarca 250.000 Rusya (Karaçay-Çerkez, Kabardey-Balkar) Kırım-Tatarcası 500.000 Ukrayna 200.000, Özbekistan 190.000, Kırgızistan 40.000 Tatarca 6,8 milyon Rusya 5.800.000 Özbekistan 470.000, Kazakistan 330.000, Kırgızistan 70.000, Tacikistan 80.000, Türkmenistan 50.000, Ukrayna 90.000, Azerbeycan 30.000 etnik olarak Tatarlar: 6,6 milyon Başkurtça 2,2 milyon Rusya 1,8 milyon, Özbekistan 35.000, Kazakistan 20.000 Nogayca 70.000 Rusya (Kuzeykafkas) Karakalpakça 400.000 Özbekistan Kazakça 12 milyon Kazakistan 9,7 milyon, Çin 700,000, Özbekistan 800.000, Rusya 650.000, Moğolistan 100.000 Kırgızca 4,2 milyon Kırgızistan 3,8 milyon, Özbekistan 200.000, Çin 200.000 OĞUZ grubu Türkçe (Türkiye Türkçesi) 72,5 milyon Türkiye 65 milyon, Balkan 3,5 milyon, Kıbrıs 180.000, Rusya 300.000, Almanya 2,8 milyon, batı ve orta Avrupa 700.000 Gagavuzca 330.000 Moldavya 170.000, Balkan 130.000, Ukrayna 20.000, Bulgaristan 10.000 Azerice 30 milyon Iran 20 milyon, Azerbeycan 8 milyon, Türkiye 500.000, Irak 500.000, Rusya 350.000, Gürcistan 300.000, Ermenistan 200.000 Türkmence 6,8 milyon Türkmenistan 3,8 milyon, Iran 2 milyon, Afganistan 500.000, Irak 250.000, Özbekistan 250.000 Horasan-Türkçesi 400.000 Iran ( Horasan ili) Kaşgayca 1,5 milyon Iran (Fars, Kuzistan illeri) Aynallu 7.000 Iran (Markazi, Ardebil ve Zanjan illeri) Afşarca 300.000 Afganistan (Kabul, Herat), Kuzeydoğu-Iran Şalarca 55.000 Çin (Qinghay ve Gansu illeri) UYGUR grubu Özbekçe 25 milyon Özbekistan 21 milyon, Afganistan 1,5 milyon, Tacikistan 1 milyon, Kırgızistan 750.000, Kazakistan 400.000, Türkmenistan 300.000 Uygurca 10,3 milyon Çin (Sincan Uygur Özerk Bölgesi ya da Doğu Türkistan) 9,9 milyon, Kırgızistan 200.000, Kazakistan 200.000 Yugurca 5.000 Çin (Gansu ili) Aynu (Türk dili) (Japon kavimi Aynu ile ilgisi yoktur) 7.000 Çin (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) SİBİRYA grubu Yakutça 456.000 Rusya (Yakutistan Özerk Bölgesi) Dolganca 5.000 Rusya (Taymir Özerk Bölgesi) Tuvaca 200.000 Rusya (Tuva Özerk Bölgesi) 170.000, Moğolistan 30.000 Tofalarca ölmek üzere † Rusya (Tuva Özerk Bölgesi) Hakasça 65.000 Rusya (Hakasya Özerk Bölgesi) Altayca 75.000 Rusya, Altay Özerk Bölgesi) Şorca 10.000 Rusya, Altay Özerk Bölgesi Çulimce 2.500 Rusya, Kuzey Altay Özerk Bölgesi) ARGU grubu Halaçca 42.000 İran (merkez il, Kom ve Arak arasında) TOPLAM 180.052.540 Tükenmek üzere olan Türk dilleri [değiştir]Bazı diller sadece birkaç yaşlı kişi tarafından konuşulmaktadır ve yok olma yolundadırlar. Kaybolmak üzere olan diller şunlardır: Güney Sibirya'da Tofa ya da Karagasça Litvanya'da ve Polonya'da Karaimce Musevi-Kırım-Tatarcası Kuzeybatı Çin'de I-li Turki (I-li ovasında). Sadece birkaç bin konuşanı kalmış olanlar: İran'da Aynallu dili Çin'de Yugurca (Gansu ili) Kaşgarca (Kaşgar ili) Kuzey Sibirya'da Dolganca Güney Sibirya'da Çulimce (Altay bölgesinin kuzeyinde Çulım ırmağı kenarında). Diğer Türk dilleri böyle bir yok olma tehlikesi taşımıyor ve büyük Türk dillerinin konuşucu sayısı giderek artmaktadır. Türk dillerinin sınıflandırılması [değiştir] Sınıflandırma sorunları [değiştir]Dillerin benzerliğinden ve tarihte birbirlerinden çok etkileşmiş olmalarından dolayı, Türk dil grubunun sınıflandırılması kolay değildir. Ayrıca Türk halklarının geçmişteki göçebe yaşam tarzı coğrafi sınırlar çizilmesini de zorlaştırır. Bu yüzden farklı sınıflandırmalara rastlamak mümkündür. Çoğu, Rus dil bilimcisi Aleksander Samoiloviç'in 1922'de yaptığı sınıflandırmanın üzerine kurulmuştur. Dil ailelerindeki sınıflandırmaların genellikle genetik bilgilere dayanarak yapılmasına rağmen, Türk dil grubunda coğrafi dağılım daha büyük rol oynamaktadır. Çuvaşçanın farkı [değiştir]Çuvaşça, çoktan ölmüş eski Ön Bulgar dili ile birlikte diğer Türk dillerine daha uzak kalan Bolgarca dalını oluşturur. Bazı bilimciler, diğer Türk dillerinden farklı olduğu için Çuvaş dilini gerçek Türk dili olarak tanımazlar. Bu büyük farkın, diğer Türk dillerinden daha erken ayrılmasından kaynaklanmış olup olmayacağı sorusu henüz yanıtlanamamıştır. Bu farklardan birisi diğer Türk dillerinde sonu /-z/ ile biten sözcüklerin /-r/ ile bitmesidir: Çuvaşca "tahar", ama Nogayca "togiz" – ("dokuz") Çuvaşca "kör", ama Türkçe "köz" Çuvaşça Rusya'nın Avrupa tarafında, Moskova'nın doğusunda Çuvaşistannda 1 milyon kişi tarafından konuşulur. Başkıristan ve Tataristan'daki konuşucuları ile birlikte toplam 1,8 milyon konuşanı vardır. Çuvaşlar Hristiyan-Ortodoks'tur ve Kiril alfabesi'ni kullanırlar, Çuvaşça dergiler, gazeteler, radyo ve TV programları vardır. Kendilerini kültürel ve tarihsel olarak İdil Bulgarlarının torunları olarak görürler. Halaçcanın farkı [değiştir]Diğer Türk dillerine en uzak kalan Halaç dilidir. Dil bilimcisi Gerhard Doerfer'in görüşüne göre Halaç, Türk dillerinin Argu grubunun son üyesidir. Türkçe'den çok erken ayrılmış ve 13. yüzyılda İran'da, etrafı Farsça konuşanlarla çevrili kalmıştır. (Yani ETHNOLOGUE 2005'te [1] iddia edildiği gibi, Azerice ile yakın akrabalığı yoktur). Halaç bugün 40.000 kişi tarafından İran'ın Kom ve Akar illerinde konuşulur ve İran'daki Türk dilleri arasında en ilginçlerindendir. Diğer lehçelerden ayrı kalması ve Farsça'dan etkilenmesine rağmen, ana dilden parçalar korumuştur. Ancak sesi Farsça'ya benzer. Diğerleri [değiştir]Türk dillerinin diğer dört grubu günümüzdeki coğrafi dağılımlarına göre değil, eski kavimlerin dağılımına göre sınıflandırılmıştır. Böylece; Kıpçakça: Kuzeybatı Türkçe Oğuzca: Güneybatı Türkçe Uygurca: Güneydoğu Türkçe ve Sibirya Türkçesi diye ayrılırlar. Yakutça ve Dolganca da uzun süre ayrı kalmalarından dolayı diğer Türk dillerinden farklıdır. Bu diller zamanla daha çok Tunguz ve Moğol dillerine yaklaşmışlardır, diğer dillerdeki Arapça ve Farsça sözcükler bunlarda bulunmaz. Müslüman Türk halklarının dillerinin benzemesinde, İslam'a geçişle birlikte Arapça ve Farsça'dan etkilenmiş olmalarının da payı vardır. Eski Sovyetler Birliği'nde yaşayanlar Rusça'dan da etkilenmişlerdir. Özellikle Cumhurşyetin ilanından sonra Türkiye Tükçesi, Fransızca dan pek çok terim almıştır. Bunların yanında son dönemde İngilizceden de Türkiye Türkçesine pek çok sözcük girmiştir. Modern dil biliminde sınıflandırma [değiştir]En son verilere göre, (B. Johanson-Csató, The Turkic Languages 1998), Türk dil grubunun sınıflandırması şu şekilde yapılır (konuşucu sayıları 2006 yılına göre verilmiştir): Türk dili Ogurca (yada Bolgarca) Bolgarca (ölü), Çuvaşça (1,8 milyon) Türkçe (Genel isim olarak kullanımı) Kıpçakça (Kuzeybatı Türkçe) Batı: Kırım-Tatarcası (500.000), Kumıkça (280.000), Karaçay-Balkarcası (250.000), Karaimce (ölmek üzere), Kumanca (ölü) Kuzey: Tatarca (6,8 milyon), Başkurtça (2,2 milyon) Güney: Kazakça (12 milyon), Kırgızca (4,2 milyon), Karakalpakça (400.000), Nogayca (70.000) Oğuzca (Güney-Batı Türkçe) Batı: Türkiye Türkçesi (72,5 milyon, ikinci dil olarak konuşanlarla 80 milyon), Azerice (30 milyon, ikinci dil olarak konuşanlarla 35 milyon), Gagavuzca (330.000) Doğu: Türkmence (6,8 milyon), Horosan-Türkçesi (400.000 ?) Güney: Kaşgayca (1,5 milyon), Afşarca (300.000), Aynallu dili (7.000), Sonkori (?) Salar: Salarca (60.000) Uygurca (Güneydoğu Türkçe) Çagatay Çagatayca (ölü) Batı: Özbekçe (24 milyon) Doğu: Eski Türkçe (Orhon Kök, Yenisey Kök, Eski Uygurca, Karahanlıca) (ölü) Uygurca (10,3 milyon) Yugurca (Batı Yugur) (5.000) Aynu dili (Ainu) (7.000) İli Turki dili (100) Sibirce (Kuzeydoğu Türkçe) Kuzey: Yakutça (456.000), Dolganca (5000) Güney: Yeniseyce Çakasça (65.000), Şorca (10.000) Sayan Tuvaca (200.000), Tofa (Karagasça) (ölü) Altayca Altayca (75.000) (lehçeleri: Oyrotça; Tuvaca, Kumanda, Ku; Teloytca, Telengitçe) Çulim Çulimce (500) Argu Halaçca (Kalayca) (42.000) Sınıflandırmanın kriterleri [değiştir]Üstteki sınıflandırmada coğrafi dağılımın yanısıra geleneksel dil biliminin kriterleri de dikkate alınmıştır: Ogur dil grubundaki /-r/ yerine /-z/ kullanılması, bu dil grubunu diğerlerinden ayırır. Sibirya-Türk dillerini diğerlerinden farkına bir örnek: Tuvaca dilinde "adak", Yakutça "atah" diğerlerinde ise "ayak" denir. Sadece Halaç dilinde "hadak" denir. Oğuz dil grubu diğerlerinden sonek başlatan /G/'nin eksik olmasıyla ayrılır. Örnek: "kalan" (kalmak), diğer Türk dillerinde "kalGan"; "bulanmak", diğerlerinde "bulGanmak". Sonekin sonuna eklenen /G/ güneydoğu Türk grubunu kuzeybatı grubundan ayırır: Uygurca "taglik" ama Tatarca "tawlı" – (dağlık). Sözlük karşılaştırması [değiştir]Bu tablo, önemli sözcükleri farklı Türk dillerinde karşılaştırır, böylece Çuvaşça'nın ve Yakutça'nın farklığını ve diğerlerinin birbirine yakınlığını görmemizi sağlar. Bazı sözcüklerin tabloda eksik olması, o dilde o sözcüğün varolmadığı anlamına gelmez. Bazı dillerde bazı sözcükler farklı etimolojik kökten gelirler ve bu yüzden karşılaştırılması anlamlı değildir. Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca ata ata ata ota ana anne ene ana ana ona ana an'n o'gul oğul oğul ul, uğıl ul o'gil oghul uol yvul er(kek) erkek erkek ir yerkek erkak är er ar kyz kız gyz qız qιz qiz qiz ky:s χe'r kiši kişi kişi keşe kisi kihi kelin gelin geli:n kilen kelin kelin kelin kylyn kilen Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca jürek yürek ýürek yöräk zhürek yurak yüräk süreq qan kan ga:n qan qan qon qan qa:n jon baš baş baş baş bas baş bas puš qyl kıl qyl qıl kyl kyl kyl kyl χe'le'r köz göz göz küz köz ko'z köz kos kör kirpik kirpik kirpik kerfek kirpik kiprik kirpik kirbi: χurbuk qulqaq kulak gulak qolaq qulaq quloq qulaq gulka:k χo'lga burun burun burun borın murιn burun burun murun qol kol gol qul qol qo'l qol χol el(ig) el el ili: ala' barmak parmak barmak barmaq barmoq barmaq tyrnaq tırnak dyrnaq tırnaq tιrnaq tirnoq tirnaq tynyraq tiz diz dy:z tez tize tizza tiz tüsäχ baltyr baldır baldyr baltır baldyr boldyr baldir ballyr adaq ayak aýaq ayaq ayaq oyoq ataq qaryn karın garyn qarın qarιn qorin qor(saq) qaryn χyra'm Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca at at at at at ot at at ut siyir sığır sygyr síır (sıyır) siyιr sigir yt it it et iyt it it yt jyda balyq balık balyk balıq balιq baliq beliq balyk pola' bit bit bit bet biyt bit pit byt pyjda Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca ev ev öý öy üy uy öy av otag otağ otaq otaq otoq otu: yol yol yo:l yul zhol yo'l yol suol sol köprüq köprü köpri küpar köpir ko'prik kövrük kürpe oq ok ok uk o'q oq oχ ugu ot ot ut ot o't ot uot vot kül kül kül köl kül kul kül kül kö'l suv su suw syw suw suv su ui syv kemi gemi gämi kimä keme kema kim köl göl köl kül köl ko'l köl küöl atov ada ada atan aral orol aral ută küneš güneş gün qoyaş kün kün kün χĕvel bulut bulut bulut bolıt bult bulut bulut bylyt pĕlĕt yulduz yıldız ýyldyz yoldız zhuldιz yulduz yultuz sulus şăltăr topraq toprak toprak tufraq topιraq tuproq tupraq toburaχ tăpra töpü tepe depe tübä töbe tepa töbö tüpe yağac ağaç agaç ağaç ağaš jyvăş tenri tanrı taňry täñre tängri tanara tură Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca uzun uzun uzyn ozın uzιn uzun uzun uhun vărăm yany yeni yany yaña zhanga yangi yengi sana şĕnĕ semiz semiz semiz simez semiz semiz semiz emis samăr tolu dolu do:ly tulı tolι to'la toluq toloru tulli aq ak ak aq aq oq aq qara kara gara qara qara qora qara χara χura qyzyl kızıl gyzyl qızıl qızıl qizil qizil kyhyl χĕrlĕ kök gök gök kük kök ko'k kök küöq kăvak Sayılar Eski Türkçe Türkiye Türkçesi Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Yakutca Çuvaşca 1 bir bir bir ber bir bir bir bi:r pĕrre 2 eki iki iki ike yeki ikki ikki ikki ikkĕ 4 tört dört dö:rt dürt tört to'rt töt tüört tăvattă 7 yeti yedi yedi cide zheti yetti yättä sette şiççĕ 10 on on o:n un on o'n on uon vunnă 100 yüz yüz yü:z yöz zhüz yuz yüz sü:s şĕr Türk dillerinin kullanmış oldukları alfabeler [değiştir]En eski Türk yazıları Orhun-Yenisey ve Turan runlarıdır. Bunların çoğu 8'nci yüzyıldan kalmadır. Bu yazı, eski Germen runlarına benzediği için Run olarak adlandırılır, ama aralarında akrabalık yoktur. Asıl yazı geleneği 10. yüzyılın sonlarında ve 11. yüzyılın başlarında Güneydoğu Türk halklarında, Karahanlılar döneminde, eski Türk dilinin bir lehçesi olan Karlukça ile gelişir. Güneybatı Türkçe dillerinin yazıya alınması, 10. ve 11. yüzyılda Selçuklu dili ile başlar. Kardeş diller olan Eski Osmanlıca ve Eski Azeri dillerinden günümüz Türkiye Türkçesi ve Azerice gelişmiştir. 14. yüzyılın Harezm Türkçesi de Güneybatı Türk dillerine mensuptur. Bu dilden günümüz Horasanca ve Türkmence gelişmiştir. Kuzeybatı Türkçe dillerine ait en eski belgeler, Kumanca dili ile yazılmış olan Codex Cumanicus'dur ve 14. yüzyıldan kalmadır. Bu dilin günümüzdeki torunları Tatarca ve Başkırcadır. İdil Bulgarları dilinde yazılmış en eski yazılar 13. ve 14. yüzyıldan kalmadır. Bu dilden ya da buna yakın bir dilden Çuvaş dili gelişmiştir. Güneydoğu Türkçe dillerinden olan Çağatayca yazıların 15. yüzyıla dayanan örnekleri bulunmuştur. Çağatayca günümüz Uygurca ve Özbekçe'sinin temelini oluşturur. Türk dilinin yazılışları [değiştir]Klasik Edebiyat dilleri olan Osmanlıca, Azerice, Çağatayca, Tatarca ve Kırım Tatarcası sadece Arap alfabesini kullandılar. 1924-1930 yılları arasındaki sürede başka Türk dilleri de, önce yalnız Azerice'de kullanılan latin alfabesi ile yazılmaya başlandı. 1936-1940 yıllarında Rus bölgelerinde, Türk dillerince değiştirilmiş bir Kiril alfabesi kullanılmaya başlanmıştır. Arap ve Latin alfabesi kullanan Türk dilleri birbirlerıne daha da yakınlaşırken, Kiril alfabesi kullanan diller farklılaşmışlardır. Dillerin farklılaşarak ayrı diller haline gelmesi desteklenmiştir. 1990'lı yıllarda Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla yeni Türk Cumhuriyetleri kurulmuştur. Bu ülkeler, yani Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan, 2005 yılına kadar Türk dillerine uygun bir ortak Latin alfabeye geçmek için antlaşma imzalamışlardır. Amaç Türk kültür mirasının korunmasıdır. Ayrıca diğer ülkelerde yaşayan Türk azınlıkların 2010'a kadar bu ortak alfabeye katılmaları gerektiğine karar verilmiştir. Türk dilleri konuşan Museviler, İbrani alfabesi'ni kullanırlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Kıbrıs Türkleri de Kıbrıs Türkçesi'ni kullanırlar. Kaynaklar [değiştir]Bu maddenin Almanca Vikipedi'deki özgün sürümü, dilbilimci Prof.Ernst Kausen tarafından yazılmıştır. Almanca madde 3.06.2006 tarihli sürümünden Türkçeye çevrilmiştir. "Dil" ve "Lehçe" tartışması bölümünün kaynağı Prof.Dr.Talat Tekin'in makalesi: Türk Dilleri Ailesi 180 milyon - Ana dil & 200 m'lyon toplam ifadesinin kaynağı: Katzner, Kenneth (March 2002). Languages of the World, Third Edition. Routledge, an imprint of Taylor & Francis Books Ltd.. ISBN 978-0415250047. Johanson, Lars and Eva Agnes Csató: The Turkic Languages. Routledge, London 1998. ISBN 0415082005 Öztopçu, Kurtuluş: Dictionary of the Turkic Languages. Routledge, London 1996, 1999. ISBN 0-415-14198-2 ^ TÜRK DİLLERİ AİLESİ Prof. Dr. Talat TEKİN Ayrıca bakınız [değiştir]Altay dilleri Türk halkları Güneş Dil Teorisi Lehçe (dil bilimi) Dil aileleri Dış bağlantılar [değiştir]Türk Dili Yazıları Türkçemiz Karşılaştırmalı Lehçeler Sözlüğü Dinlenebilir örnekler [değiştir]Dil Dinlenebilir örnekler Azerice Z.Xanbabayeva - Azerbaycan Türkmence Çınar Övezowa -Dinle Özbekçe Şahzoda - Kelasan Oybek ve Nigora - Sen uçun Uygurca Şahrizoda - Oynasun Gul Yaru -Ala şapka Kazakça NNBek -Kızdar ay Başkırca Zemfira - Qayda Kırgızca -Jalgan (Yalan), = Saparbek Isakov - Tutamas Tatarca TNV - Tatar tarixı Karakalpakça Nargiza -Sensiz Nogayca Nogay Orda Yakutça SakaTV Tuvince Tuva Şamanları Çuvaşça Bir çuvaş çocuk Amarelis çiçeğini tanıtıyor Türk dillerinin konuşulduğu bölgelerin haritası (İngilizce) Ernst Kausen, Türkçe, Moğolca ve Tunguzcanın sınflandırmaları (Almanca) Ernst Kausen, Türk dillerinde ortak sözcuklerin karşılaştırması Türkçe dilleri ile ilgili bağlantılar (İngilizce) Türkçe dilleri ile ilgili bağlantılar (2) (İngilizce) Türk lehçeleri ile ilgili kaynak siteler Türk dilleri ailesinin kolları Kıpçak | Ogur | Oğuz | Uygur | Sibirya | Argu Altay dilleri[ Gizle ] Türk dilleri • Moğol dilleri • Tungus dilleri • Japon dilleri • Kore dilleri "http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_dilleri_ailesi"'dan alındı Sayfa kategorileri: Türk dilleri | Türkler | Türk dil ailesi GörünümMadde tartışma Değiştir Geçmiş Kişisel aletlerOturum aç ya da yeni hesap edin Sitede yol bulma Ana sayfa İçeriğe göz at Seçkin içerik Rastgele sayfa Yardım Deneme tahtası proje Vikipedi hakkında Topluluk portalı Haftanın iş birliği Köy çeşmesi Son değişiklikler Bağışlar Ara Araçlar Sayfaya bağlantılar İlgili değişiklikler Dosya yükle Özel sayfalar Basılmaya uygun görünüm Son hâline bağlantı Sayfayı kaynak göster Diğer diller Aragonés Asturianu Azərbaycan Башҡорт Български বাংলা Brezhoneg Bosanski Català Česky Чăвашла Dansk Deutsch Ελληνικά English Esperanto Español فارسی Suomi Français Gaeilge עברית Hrvatski Hornjoserbsce Հայերեն Ido Italiano 日本語 Қазақша 한국어 Кыргызча Lietuvių Latviešu Монгол Nederlands ‪Norsk (nynorsk)‬ ‪Norsk (bokmål)‬ TÜRK DİLİ TÜRK DİLİ ( I. BÖLÜM) : DİL - KÜLTÜR / TÜRK DİLİ ( II. BÖLÜM) : SES BİLGİSİ SES, HARF, ALFABE ( III. BÖLÜM) : YAPI BİLGİSİ KELİME / KÖK / EK İMLÂ KILAVUZU Bir ulusun diline sahip çıkması aynı zamanda "dilde birlik" sağlaması demektir. Eğer bu birliktelik sağlanamamışsa bu bir çöküşün başlangıcı olur. Herkesin "bence" diyerek ortaya çıkması ve kendince kurallar üretmeye kalkışması sonucu çıkacak karışıklık, bırakın dili sahiplenmeyi o dili yok etmeye bile sebep olabilir. İşte bu yargı doğrultusunda dilde birliktelik adına sarılacağımız yegâne rehberimiz İMLÂ KILAVUZU'dur. Büyük önderin kuruculuğunu yaptığı ve dil bilimcilere emanet ettiği TDK'nin yayınladığı ve zaman zaman yenilediği baskılarıyla bu kılavuz, bilmemiz ve sahiplenmemiz gereken dilin kurallarını, kalıplarını ortaya koymaktadır. Yeri gelince tartışmalara bile neden olan bu eser, her şeye rağmen dilde birlik adına baş ucu kitabı olmak zorundadır. Ulus olarak, bu kurallar çerçevesinde birleşerek, politikacısından yeni okuma yazmaya başlayan bir öğrencisine kadar dilimize sahip çıkmak zorundayız. Bu amaca hizmet doğrultusunda herkesi duyarlı olmaya davet ediyor, burada sizlere bu eserin sanal alem tıpkı basımını sunuyorum. Umarım layık olduğu ilgiyi görecektir (İmlâ Kılavuzu, TDK, Ank, 1996). Osmanlıca, Uygurca, Göktürk ve Kiril Harfleri Bilimsel çalışmalar için gerekli olan bu harler ile yazılmış metinleri okuyabilmek ve benzeri metinler yazabilmek için gerekli yazılım ve yazı tipleri. Bu programı indirip bilgisayarınıza yüklemeniz gerekecek. 1. Yöntem: (Windows - başlat - ayarlar - denetim masası -- yazı tipleri - dosya - yeni yazı tipi ekle) 2. Yöntem : Bu yazı tiplerini açtıktan sonra kopyalayıp Windows ana klasörü içindeki "fontlar" ya da "fonts" alt klasörü içine yapıştırmanız gerekmektedir. Efras / Azeri-krili / Rus-krili./ Türkmen-krili / harf tipleri 1 / harf tipleri 2 Arap harfleri / Başlı başına özel bir programdır. Kurulımı çok kolay olup işlem bittikten sonra yazıcı seçimini yaparak Latin veya Arap harflerini kullanma olanağı vermektedir. >>>>> Çeviri yazı / Metinlerde gereken harf tiplerini bu program yardımıyla yazabilirsiniz. Programın kurulumundan sonra masa üstüne açılacak olan açıklamaları okuyunuz. >>>>> GASPIRALI, KİRİL-LATİN ALFABE ÇEVİRİSİ : Kiril-Latin alfabe çevirisi yapmak isteyenlerin işine yarayacak güzel bir uygulama. Program kapsamında 22 Lehçe bulunmaktadır : >>>>> ATATÜRK ve TÜRK DİLİ Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA Sözlerime Azerbaycan’ın başşehri Bakû’de duyduğum bir atasözü ile başlamak istiyorum. Mazine gülle atsan, istikbal seni topa tutar. Yani “Sen geçmişine kurşun sıkarsan, geleceğin seni topa tutar”. Biz Türkçeye, Türk diline bu açıdan bakmak zorundayız. Konumuz Atatürk ve Türk Dili. Ancak, Atatürk’ün dil ve kültür konularındaki görüşlerini değerlendirmeden bu konuyu anlamak ve anlatmak mümkün değil. >>>>> ATATÜRK, CUMHURİYET ve TÜRK DİLİ DİL DEVRİMİ (Ulusallaşmanın Önemli Bir Aşaması) Atatürk bizi, milliyetimize ve Türk ulusal bilincine sahip kılarken bir taraftan da "Türk Ulusal Dili" üzerinde çalışıyor ve dil devrimini gerçekleştiriyordu. Osmanlı devrinde cahil ile okumuş; devlet adamı ile halk, birbirleriyle konuşup anlaşma olanağını hemen hemen yitirmişlerdi. Arabî ve Farisî deyimler arasında Türkçe, neredeyse silinip gidiyordu. Bütün bu karmaşıklığa son veren Atatürk olmuştur. >>>>> HARF İNKILABI Prof.Dr. Zeynep Korkmaz ........... Bildiğiniz üzere "harf inkılâbı" veya "yazı inkılâbı" diye adlandırdığımız bu inkılâp, Arap alfabesi yerine Lâtin alfabesi temelindeki millî bir Türk alfabesini geçerli kılan bir değişimin ifadesidir. Bu inkılâp 1928 yılının 8-9 Ağustos gecesinde, ulu Atatürk'ün Sarayburnu Parkı'ndan halka yaptığı bir konuşma ile müjdelenmiş ve bir iki ay içinde gerekli ön çalışmalar tamamlanarak 1 Kasım 1928 tarihinde, 1353 sayılı kanunla TBMM'nin onayından geçmiş ve yürürlüğe girmiştir. >>>>> TÜRKLÜKBİLİM (Türkoloji) Türkoloji, (=Osm. Türkiyat, Fr. Turcologie, Alm. Turkologie, İng. Turkology; Türklükbilim, Türklük Bilgisi), Türklerin tarihini, dilini, edebiyatını, etnografyasını inceleyen bilim dalıdır. Türkolojinin ilk eseri, Karahanlı çağında yazılmış olan dil, edebiyat, etnografya konularında verdiği bilgilerle büyük bir araştırma ürünü olan Divanü Lügati’t-Türk’tür. ilk Türkolog da bu sözlüğü düzenleyen Kaşgarlı Mahmud sayılmaktadır. >>>>> TARİHTEN GELECEĞE TÜRK DİLİ Prof. Dr. Ahmet B. ERCİLASUN Türk dilinin en eski izleri Sümer kaynaklarındaki Türkçe sözlerdir. M.Ö. 3100-M.Ö. 1800 yılları arasına ait Sümerce metinlerde 300'den fazla Türkçe söz yer almaktadır. Sümerceyle Türkçedeki ortak sözler ya ortak kökenden gelmektedir ya da alış veriş sonucu ortaya çıkmıştır. Hangi ihtimal doğru olursa olsun Türkçenin ilk verileri M.Ö. 2000-3000 arasına çıkmakta, yani bundan 4-5000 yıl geriye gitmektedir. >>>>> TÜRK DİLLERİ AİLESİ Prof. Dr. Talat TEKİN Çuvaşça, Yakutça, Tuvaca, Hakasça, Altayca, Kırgızca, Kazakça vb. gibi Türkçe (Türkiye Türkçesi) ile akraba ya da kardeş olan ve uzak geçmişteki bir ana dilden, "Ana Türk Dili"nden türemiş bulunan dillere dünya Türk dilbilimi çevrelerinde, genellikle, "Türk dilleri" (İng. Turkic languages, Alm. Türkische Sprachen, Rus. Tyurkskiye yazıki, vb.) adı verilir. >>>>> DEDE KORKUT Dede Korkutun 570-632 yılları arasında, Hz. Muhammed (S.A.V) zamanında yaşadığı rivayet edilmiştir. Oğuzların Kayı veya Bayat boylarından geldiği, hem geçmişten ve hem de gelecekten haber veren, "kerem sahibi bir evliya" olduğu rivayet edilmektedir. "Ozanların Piri" veya "Ozanların Başı" olarak da bilinen Dede Korkutun, Peygamberimizin hayır duasını aldığı ve Oğuzlara İslâm dinini öğrettiği de bu rivayetlerle günümüze kadar ulaşmıştır. >>>>> KAŞGARLI MAHMUT XI. yüzyılda yaşayan Türk dil bilginidir. Dîvânü Lûgati't-Türk adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074'te tamamlayarak Bağdat'ta Abbasî halifesi El-Muktedî Billah'a sunmuştu. Eserin el yazması tek kopyası Fatih Millet Kütüphanesi'nde 1910 yılında bulundu. >>>>> OĞUZ TÜRKÇESİNİN TARİHİ GELİŞME SÜREÇLERİ ve DİVANÜ LÜGATİ'T TÜRK Prof.Dr. Zeynep Korkmaz 1. Ansiklopedik bir sözlük olan Divanu Lûgat-it-Türk, kültür tarihimiz için olduğu kadar, Türk dili tarihi için de önemli bir kaynaktır. Biz, bugün Türk dilinin metinlerle ulaşılamayan bazı karanlık noktalarının aydınlatılmasında veya karşılaştırmalı dil çalışmalarında yer yer Divanu Lûgat-it-Türk'teki kayıtlara dayanmakta ve ondan büyük ölçüde yararlanmaktayız. >>>>> YUSUF HAS HACİP ve KUTADGU BİLİG 11. yüzyılın başlarında Balasagun'da doğmuş olan Yusuf Has Hâcib asil bir aileye mensuptur. Balasagun'da yazmaya başladığı Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) adlı yapıtını 1069 yılında Kaşgar'da tamamlayarak Karahanlı hakanlarından Ebû Ali Hasan ibn Süleyman Arslan Hakan'a sunmuştur. >>>>> KARAMANOĞLU MEHMET BEY ve TÜRKÇE Bir milleti tarih sahnesinden indirmek isteyen güçler, ilk önce o milletin dilini hedef alır. Milletlerin, sonsuza tek varlıklarını sürdürebilmelerinin can damarı olan dilleri tahrip edilince, nesiller arasında milletin devamı için vazgeçilmez olan değerlerin nakli imkansız hale gelir. Bir kuşak sonra, kültürel iletişim kesilir. Milli kimlik yeni kuşaklara ulaştırılamaz. >>>>> YUNUS EMRE (1238-1320) Türk, şair. Anadolu'da tasavvuf akımının ve Türkçe şiirin öncüsüdür. İnsan sevgisine dayanan bir görüşü geliştirmiştir. Yaşamı konusunda yeterli bilgi olmadığı gibi onunla ilgili kaynaklarda anlatılanlar da birbirini tutmaz. Nerede, hangi yılda doğduğu kesinlikle bilinmiyor. Kimi kaynaklarda Anadolu'ya Doğu'dan gelen Türk oymaklarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu söylenirse de kesin değildir. >>>>> ALİ ŞİR NEVAİ Ali Şîr Nevâî, Türkçeyi yüksek bir sanat dili halinde işlemeye çalışan, bu görüşü savunan ve Türk diline değer kazandıran üstün bir bilgin ve devlet adamıdır. >>>>> İSMAİL GASPIRALI (1851 - 1914) Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey, Kırım Harbi (1853-1856) bütün şiddetiyle devam ederken, Bahçesaray'a iki saat mesafedeki Avcıköy'de dünyaya geldi. Babasının doğduğu köye nisbetle Gaspirinski (Gaspıralı) lâkabını alan İsmail Bey'in çocukluğu, Kırım Türk kültürünün beşiği olan Bahçesaray'da geçmiş ve bu şehir, onun ruhunda, sokakları, camileri, evleri ve özellikle Hansarayı ile, silinmez İzler bırakmıştır. >>>>> Türkologlar ve Türkolojiye Gönül verenler Eğer "kim kimdir?" diye merak ediyorsanız Türkoloji alanında hizmet veren kişilerle ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Resimleri, e-posta adresleri, özel siteleri (varsa) gibi. Türkologlar (Resimleriyle) Türkologlar ve Türkolojiye Gönül Verenler (Alfabetik sıraya göre.) GÜNÜMÜZDE KİM KİMDİR? Bu bölümde günümüzde Türk dili ve edebiyatına hizmet eden bilim adamalarının öz geçmişleri ve bilimsel çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Kendilerini bu hizmete adayan bu bilim adamlarına dilimize, edebiyatımıza ve kültürümüze olan katkılarından dolayı minnettarız. Bu duygular içerisinde onları bu sayfada bir araya getirmeyi ve tanıtmayı amaçlıyorum. Bilim camiasının tanıdığı ama bu konulara uzak olan kişilerin varlığından dahi habersiz oldukları bu kişilere yaptıkları hizmetlerden dolayı ulusum adına, dilim, edebiyatım, kültürüm adına teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyor, bu sayfayı onlara armağan ediyorum. Bir nebze de olsa vefa borcumuza karşın küçük bir yadigâr. >>>>> ORHUN ABİDELERİ (Tarihte Türk adının geçtiği ilk Türkçe metinler) Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır. Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölününü güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır. ........... Türk, Oğuz beyleri, kavmi, işitin yukarıda gök basmasa, asağıda yer delinmese Türk milleti ülkeni, töreni kim bozar?" Orhun Alfabesi Orhun alfabesindeki harfleri ve bugünkü harflerle karşılaştırılmalarını, hangi seslerin karşıtı olduklarını görebileceğiniz bir çizelge.>>>>> Bilge Kağan Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. Doğu Yüzü: Tanrı gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı ... Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti ... Türk tanrısı ... üzerinde kagan oturdum. Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki ... >>>>> Bilge Kağan Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Tengri teg Tengri yaratmis Türk Bilge Kagan sabim: Kangim Türk Bilge [Kagan...]ti Sir Tokuz Oguz iki Ediz kerekülüg begleri buduni [ ...Tü]rk teng[ri...] [1] Tanri gibi Tanri yaratmis Türk Bilge Kagani, sözüm: Babam Türk Bilge Kagani... Sir, Dokuz Oguz, iki Ediz cadirli beyleri, milleti... Türk tanrisi... Kül Tigin Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. Güney Yüzü: Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki Şadpıt beyleri, kuzeydeki Tarkat, Buyruk beyleri, Otuz Tatar ........... Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. >>>>> Kül Tigin Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Tengri teg tengriden bolmis Türk Bilge Kagan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi esidgil. Ulayu ini yigünüm oglanim biriki ogusum budunum biriye sadpit begler yiriya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar...] [1] Tanri gibi gökte olmus Türk Bilge Kagani, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyla isit. Bilhassa kücük kardes yegenim, oglum, bütün soyum, milletim, güneydeki sadpit beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar......... Tonyukuk Yazıtı (Çeviri) Yazıtın okunan bölümlerinin bugünkü dile çevirisi. BİRİNCİ TAŞ (Batı Cephesi) Ben Bilge Tonyukuk'um. Çin ülkesinde doğdum. Türk milleti Çin'de tutsak idi. Türk milleti hanını bulmayınca Çin'den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Çin'e tutsak düştü. Tanrı şöyle demiş: Han verdim, hanını bırakıp tutsak düştün. Tutsak düştüğün için Tanrı öldürdü. Türk milleti öldü, bitti, yok oldu. Türk Sır milletinin yerinde boy kalmadı. >>>>> Tonyukuk Yazıtı (Karşılaştırmalı Çeviri) Bölümler halinde verilen bu çeviride esas metni ve bugünkü dile çevirisiyle karşılaştırma olanağı. >>>>> 1 Bilge Tonyukuk ben özüm Tabgac iling e kilindim. Türk budun Tabgacka körür erti. [1] Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi. Moğolistan'daki Son Çalışmalar MOĞOLİSTAN’DAKİ TÜRK ANITLARI PROJESİ Bir Rus'un başkanlığında, bundan yaklaşık 114 yıl önce (1889) bulunan ve bütün dünya ilim çevrelerinin ilgisini çeken Orhun Yazıtları üzerine dünyanın dört bir yanından ilim adamlarının çalıştığını hepimiz bilmeyteyiz. En son olarak da bu eserleri ortaya koyanların torunları olan Türkiye Türkü ilim adamlarıyla dost Moğolistan'ın değerli âlimleri birlikte çalışarak tarihe ışık tutmaya gayret etmektedirler. >>>>> Moğolistan'dan Görüntüler Orhun Abideleri ile ilgili görüntüler. >>>>> Dr. E. Aydın'ın arşivinden eklenen özel fotoğraflar. TÜRK TARİHİNİN İKİ SATIRLIK BELGESİ (Altın Elbiseli Adam) ..... Fakat, Altın Elbiseli Adam'ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar. Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır. Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir.>>>>> -------------------------------------------------------------------------------- Yazışma ortamına GiRiŞ için lütfen tıklayın Ekran çözünürlüğünüzün 1024 X 768 olması önerilir / web tasarım: tahmel Polski Português Русский Slovenčina Српски / Srpski Svenska Kiswahili Тоҷикӣ Tatarça/Татарча Українська O'zbek 中文 Bu sayfa son olarak 20:10, 13 Ağustos 2008 tarihinde güncellenmiştir. Metin GNU Özgür Belgeleme Lisansı kapsamındadır. (Telif hakkı detayları) Gizlilik ilkesi Vikipedi Hakkında Sorumluluk Reddi
 
  Azeri şarkıları,azeri şarkıları dinle,azeri video izle Yazan: klip Temmuz 26, 2008